Yaşam

Japon Tutkalı Bir Japon Buluşu Olmasa da Adını Neden Bu Şekilde Koyduk? Üstelik bu sadece Türkiye’de böyle!

kimyada adıyla “siyanoakrilat” Bu tip yapıştırıcılar; Ahşap, metal ve karton gibi nesnelerin yanı sıra kalp ve damar cerrahisinde dokuları hızlı bir şekilde birleştirmek için de kullanılır. Bu sayede kan akışı hızlı bir şekilde kesilebilir. özellikle askeri operasyonlarda. yaralanmalardahayati değerdedir.

Peki bu yapıştırıcı nasıl keşfedildi ve İsmimiz nasıl verildi?Japonlarla alakası var mı?

Siyanoakrilatlar ülkemize ilk kez 80’li yıllarda girmiştir.

Süper yapıştırıcı adını almasının nedeni, ülkemize giren ilk siyanoakrilat markasının Japon olması ile alakalıdır.Aslında bir Amerikan icadı ama o zamanlar bu yapıştırıcıların üzerinde Japonca harfler olması ülkemizde Japon yapıştırıcısı algısının oluşmasına yol açmıştır.

AltekoMarkanın eseri olan bu yapıştırıcı, İstanbul Eminönü Meydanı veya Galata Köprüsü üstü gibi kalabalık yerlerde gösteri amaçlı bir uygulama ile satışa sunuldu.

Tabii ki, Japonlar yaptı teknolojinin kalitesinden dolayı Japon mallarına bir inanç vardı. Bu yapıştırıcının ne kadar kaliteli olduğunu tecrübe edince “Japon yaptı kardeşim!” algısı yaygındır.

Aslında bu durumun başka bir emsali daha var. Portakalın anavatanı Güney Çin, Kuzeydoğu Hindistan ve Myanmar’ı kapsayan bir bölge olsa da bu meyve bize Portekiz’de verilmektedir (İng. PortekizMeyveye ülke adını Türkiye’den geldiği için verdik.

Peki Amerikalılar bu yapıştırıcıyı nasıl keşfetti?

Yapıştırıcının keşfinde II. Dünya Savaşı etkiliydi Kimyager Harry Coover, 1942’de Kodak şirketinde savaşta kullanılan silahların dürbünlerini yapıştırmak için bu çalışmayı formüle etti, ancak çok yapışkan olduğu için icadını rafa kaldırdı.

formül, 9 yıl rafta bekledi.Daha sonra çalıştığı Eastman Kodak firması, ürünün başka alanlarda da kullanılması için patentini aldı ve 1958 yılında “Eastman 910 Super Glue” adıyla ürünü piyasaya sürdü.

Firma, döneminin en büyük rulo sinema üreticisiydi. Bu rulolar; Kameralarda, video kameralarda ve projektörlerde kullanıldı. Buluş özellikle Hollywood için iyi çalıştı.

Altın çağını yaşayan sinema segmentinde 90 dakikalık bir film için 121 metrelik üç sinema makarası gerekiyordu.Sinemadaki makinist için seyirci fark etmeden ruloların ortasında geçiş yapmak kolay olmadı.

onları birleştirmek için kullanılmış yapışkan bantlar, film esnasındaki geçişlerde farkediliyor ve izleme zevkini düşürüyordu. Japon yapıştırıcısı kullanılmaya başlayınca geçişlerin fark edilmesi engellendi.

Yapıştırıcı yıllar sonra Vietnam Savaşı’nda kullanıldı.

İçeriğimizin girişinde “ameliyat ve yaralanmalarda” Bunun da kullanıldığını söyledik. Savaşta kayıpları azaltmak için aktif olarak kullanılan bir eser haline geldi.

Yapıştırıcı bize çok sonra bir Japon firması aracılığıyla ulaştı ve dolayısıyla ürün dünyada sadece bizBiz buna Japon yapıştırıcısı diyoruz.

Bonus:

()

Kaynaklar: TÜBİTAK, Bugün Öğrendim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu